Welcoem to posts!!
in the future - u will be able to do some more stuff here,,,!! like pat catgirl- i mean um yeah... for now u can only see others's posts :c
AKP, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasından bu yana kendisine yönelen öfkeyi yönetmeye çalışıyor.
Bunun için soğutma taktiğine başvursa da CHP Genel Başkanı buna izin vermeyen hamlelerde bulunuyor.
Ankara'da konuşulanlar ve olası senaryoları derledik.
Haberi okumak için web sitemiz fayn.press'i ziyaret edin.
670 - 34
‘‘Belli ki iktidarın kafasında karşı takımı baştan sona dizayn etme arzusu var. Sadece muhalefetin kazanma ihtimalini yok etmek değil. Muhalefeti maçı kazanma arzusu bile duymayacak şekilde dizayn etmek istiyor. İstiyor ki bu biraz ehlileştirilmiş, evcilleştirilmiş bir muhalefet olsun.
Türkiye'deki seçmen, İmamoğlu'nun hapse atılmasının ne demek olduğunun da farkında. Hatta çoğu da söylüyor, “bu sadece İmamoğlu meselesi değil, CHP meselesi de değil. Bu benim seçme ve seçilme hakkım meselesi.” Bunun farkında olunması çok önemli. Çünkü nereye gideceğimizi de belirleyecek olan da bu. Kitlesel bir hareketin buna çok net bir şekilde hayır demesi gerekiyor.
İkinci koşul, tabii ki siyasi liderlik. O toplumsal enerjiyi, kitlesel enerjiyi nereye yönlendireceği. Yaratıcı bir şekilde o tepkiyi nasıl uzun vadeye yayacağı ve nerelere kanalize edeceği… Mesela boykot böyle bir örnek, Maltepe mitingi bir örnek, önseçim, şimdi imza kampanyası yapılıyor, o da bir örnek. Ancak zaman muhalefetin aleyhine. Çünkü zamana yayılarak dinamizmini kaybetmemesi, enerjisini yitirmemesi çok önemli.
Şimdi bakarsak kağıt üzerinde 2028'e kadar seçim yok. Yolumuzun tekrar demokrasiye çıkması için seçim yapılması lazım. İnsanların önüne bir sandık konulması gerekiyor. CHP ileri gelenleri veyahut da diğer muhalefet partilerinin tavırları o sandığı öne çekebilecek mi? İktidar buna tamam diyecek mi? Veyahut da iktidar içerisindeki elitler birbirlerinden ayrılmaya başlayacaklar mı? Çünkü iktidar da bir koalisyon. Bu da üçüncü koşul.
İktidarı devam ettirebileceğini düşündükleri sürece elbette “pardon” demeyecekler ama önemli olan şey şu, bu birinci ve ikinci koşul yerine gelirse, iktidar elitlerinin bir kısmına, “Herhalde biz kaybediyoruz, maliyeti yüksek olacak” diye düşündürebilir. Böyle düşünenler “Bir şekilde yumuşak bir geçiş yapalım,” diyebilir.
Türkiye, küresel demokratik krizin öncülerinden. Siyaset bilimi açısından bakınca demokrasisi en zarar görmeyecek ülkeler arasındaydık ama demokrasimiz çöktü. Öyle yavaş yavaş, adım adım, ilmek ilmek örüldü ki… O demokrasisi görece güçlü ülkeden buraya adım adım geldik. Fakat Türkiye, 10-12 senesi otoriterleşmeyle geçen bir iktidara dur diyebilecek ilk ülke de olabilir.’’
Siyaset bilimci Şebnem Gümüşçü’ye göre, Türkiye yol ayrımında; ya demokratikleşecek ya da seçimlerin hiçbir anlamının olmadığı tam otoriterliğe geçecek.
Gümüşçü’ye göre, Türkiye’nin bu yol ayrımında nereye gideceği üç koşula bağlı: Kitlesel hareketlerin devam etmesine, muhalefet liderliğinin süreci yaratıcı bir biçimde sürdürebilmesine ve bu ikisi olduğunda, iktidar içinde oluşabilecek çatlakların büyümesine.
Röportajı okumak için web sitemiz fayn.press'i ziyaret edin.
512 - 37
‘‘Çok iyi örgütlendiğimizi düşünüyorum. En apolitik arkadaşım bile politikleşti.
Boykot meselesinde onların ne kadar korktuğunu gördüm. Ellerindeki bütün her şeyi kullanmaya çalışıyorlar ve bu bile yeter aslında.’’
200’ü aşkın sayıda genç, tutuklu olduğu için bayramı ailesi ve sevdikleriyle değil, tutuklanan diğer arkadaşlarıyla birlikte cezaevinde geçirdi.
Bu gençler arasında Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri de var. Bu süreçte Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenci olan 10 kişi tutuklandı, 4 kişi ise ev hapsi aldı.
Boğaziçi öğrencileri, bayram tatili olmasına rağmen 3 Nisan Perşembe günü kampüste bir araya gelerek tutuklanan arkadaşları için mektuplar yazdı.
Fayn oradaydı, öğrencilere tutuklu arkadaşlarına mektuplarında neler yazdıklarını sordu.
Haberin tamamını okumak için web sitemiz fayn.press'i ziyaret edin.
666 - 8
Fayn Haftalık'ın 54. sayısı “Buradan dümdüz devam et totalitarizmi göreceksin” manşetiyle yayında.
Hafta boyunca yaşanan önemli gelişmelerle ilgili özel haber dosyaları, röportajlar ve yazılar için yeni sayı web sitemiz fayn.press'de
Yeni sayıları her Cuma sabah posta kutunuza almak için Fayn'ın web sitesine kaydolun.
353 - 3
Haber alma hakkımız engelleniyor: Gazeteciler susturuluyor, medya kuruluşları baskı altında, sosyal medya ve internet erişimi kısıtlanıyor.
Sansür, otosansür ve şeffaf olmayan algoritmalarla görünmez duvarlar örülüyor. Ana akım medya tekelleşmiş yapıları ve politik bağlantılarıyla hedefli bir gürültüyü yayıyor.
Alternatif medya, bu engeller karşısında sağlıklı haber almanın tek seçeneği. Çoğulcu, özgür ve sorumlu haberciliğin güçlenmesi için hepimize ihtiyaç var!
Neler yapabilirsiniz?
✨ Abone ol, paylaş, maddi destek sağla! Alternatif medyaya finansal destek vererek, haber alma hakkımızın var olmasını sağlayalım.
✨ Kurumsal desteği yönlendir! Şirketlerin reklam ve sponsorluk bütçelerini, alternatif medyada değerlendirmelerini teşvik edelim.
✨Kapsayıcı dayanışmayı büyüt! Troll saldırıları ve baskılara karşı gazetecilerin ve basın emekçilerinin yanında olalım. Dayanışmanın merkezinde, ayrımcılığı ve nefret söylemini dışarda bırakan bir kapsayıcılık kuralım.
✨Sansüre ortak olan mecraları terk edip kurumları adil tercihler yapmaları için uyaralım.
Özgür, çoğulcu ve sorumluluk sahibi bir medya düzenini hak ediyoruz! Bu mücadelede çabalamak bir tercih değil, hızla kaybetmekte olduğumuz haber hakkımızı korumak için bir zorunluluk.
Şimdi bir Fayn aboneliği başlatarak daha fazla özgün haber, yazı ve video üretebilmemize yardımcı olabilirsin. Ayrıca her Cuma sabah Fayn’ın gözünden haftanın özeti posta kutunda 👉 fayn.press/abonelik
1.2K - 29
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, "boykot çağrısı yapanlar" hakkında başlattığı soruşturma kapsamında gözaltına aldığı ve aralarında oyuncu Cem Yiğit Üzümoğlu'nun da olduğu 11 kişi, yurt dışı çıkış yasağı ile serbest bırakıldı.
Savcılık soruşturmayı, "nefret ve ayrımcılık" ile "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamaları ile başlatmıştı. Açıklamada boykot çağrıları, "ayrıştırıcı söylemler" olarak nitelendirildi.
Üzümoğlu boykotun anayasal bir hak olduğunu ifade ettiği bir sosyal medya paylaşımı yapmıştı:
"Boykot, Anayasa'nın düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile toplantı gösteri yürüyüşü hakkı kapsamında değerlendirilebilecek bir protesto biçimidir."
Üzümoğlu, ayrıca Aybüke Pusat'ın TRT dizisinden çıkarılmasına da tepki göstermişti.
Netflix'teki belgesel dizisi Rise of Empires: Ottoman'da, Fatih Sultan Mehmed'i canlandıran Üzümoğlu, yaptığı ilk açıklamada, “Anayasal hakları hatırlatmak dışında yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Mücadele etmeye devam edeceğiz. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" dedi.
#cemyiğitüzümoğlu #boykot #aybükepusat #netflix #RiseOfEmpires
1.9K - 82
“Sen Fatih’in torunu ben Deli İbrahim’in
Sen düzenin adamı bense memleketimin
Berrak suyu bulandırma sen taze ümit düşmanı”
Volkan Konak’ı hiç beklemediğimiz, onun gibi cesur insanlara en çok ihtiyaç duyduğumuz bir anda kaybettik. Bir sanatçı olarak Konak hem bütün Türkiye tarafından sevilen, hem de doğru bildiklerini söylemekten sakınmayan bir neslin temsilcilerindendi.
Konak'ın hayatı, Maçka’ya sürülen solcu bir müzik öğretmeninin ondaki müzik yeteneğini keşfetmesiyle değişir. Öğretmeni Konak’ı İstanbul’a getirir ve genç Volkan öğretmeninin teşvikiyle 1983 yılında konservatuvara girer. Konak burada beş yıl boyunca bağlama eğitimi alır ve 1988 yılında mezun olur.
Yüksek lisansını 1992 yılında “Akçaabat Erkek Horonları” başlıklı tez çalışmasıyla tamamlayan Volkan Konak bir taraftan da beste çalışmalarına ağırlık verir. Fakat bu besteleri nereye koyacağını, bu bestelerle ne yapacağını bilemez. Hatta böyle besteler yaparak yanlış bir iş mi yapıyorum acaba diye bile düşünür.
Volkan Konak burada oldukça ilginç bir hamle yapar ve dönemin halk müziği statükosunun halk müziği besteciliği karşısındaki menfi tutumuna karşı belki de bir destek bulmak için Trabzon’a dönmeye karar verir. Trabzon’un aydınlarını bir kültür merkezinde toplar, orada parçalarını çalmaya başlar ve sonunda gelen iyi tepkileri görünce rahatlar.
Konak kendi deyimiyle beste müziği yapıyordu. Bu müzik temelini Karadeniz halk müziklerinden alıyordu ama duruma göre popla, rockla ve flamenkoyla birleşen bir şekil alabiliyordu. Gitarla akorlar eşliğinde çalınabilen, söylenebilen ve belki de en önemlisi, bestelenebilen yani ‘yaşayan’ bir pop-halk müzik türü ortaya çıkmıştı.
Güneşli havalardan hoşlanmayan, yağmurlu havaları seven Volkan Konak, müziğinin tadının asıl böyle havalarda çıkacağını söylemişti. Konak gönlü yanık bir adamdı, bu yanıklık onun çok güzel türküler yakmasını, çok güzel şarkılar söylemesinin sağladı. Bize Feriğim, Cerrahpaşa, Sevdalı Kuş, Balıkçının Türküsü ve daha nice değerli türküler bırakarak aramızdan ayrıldı.
2020 yılında sahnede "Beni yakın, küllerimi Karadeniz'e savurun" diyen Volkan Konak’ın bu son isteği gerçekleştirilmese de onun içindeki yangından çıkan külleri, yani türküleri, zaten Karadeniz’e ve bütün Anadolu’ya çoktan savrulmuş durumda. Şarkıları ve adı Maçkalı Hasan Tunç, Picoğlu Osman, Ziynet Sönmez, Kazım Koyuncu, Erkan Ocaklı gibi isimlerini saymakla bitiremeyeceğimiz pek çok kıymetli müzisyenle birlikte aramızda yaşamaya devam edecek. Yani demem o ki ‘Volkan Konak’a dikkat edin’, zira artık o hep aramızda!’’
Etnomüzikolog Mustafa Avcı, Fayn için yazdı.
Yazının tamamını okumak için web sitemiz fayn.press'i ziyaret edin.
679 - 22
İngiliz rock grubu Muse, sosyal medyadan yaptığı açıklama ile İstanbul konserini 2026 yılına kadar ertelediğini duyurdu.
Grup yaptığı açıklamada, “Endişelerine tamamen saygı duyduğumuz sevenlerimizden gelen mesajları değerlendirdikten sonra İstanbul'daki gösterimizin 2026'ya kadar ertelendiğini duyuruyoruz. Bu sayede DBL Entertainment’ın organizasyonda yer almamasını sağlayacağız.” ifadelerine yer verdi.
DBL Entertainment isimli şirketin sahibi Abdülkadir Özkan X hesabında yaptığı paylaşımda, CHP'nin boykot listesinde yer alana Espresso Lab'in Maltepe'deki şubesinde çıkan kavgaya ilişkin, "Bu açık ve net sermaye düşmanlığıdır. Vatan hainliğidir" ifadelerini kullanmıştı.
Muse ve Robbie Williams'ın aralarında bulunduğu ünlü grup ve sanatçıları bu yıl Türkiye'ye getirmeyi planlayan şirketin sahibi tarafından paylaşılan bu mesaj tepkilere yol açmıştı.
#faynstudio #muse #boykot
1.2K - 49
Türkiye, bugün tarihinin en büyük tüketici boykotlarından birine sahne oluyor.
Öğrencilerin genel boykot çağrısına karşılık verenler, 2 Nisan Çarşamba günü tüketime tamamen ara veriyor.
Ankara'nın en işlek caddelerinden Tunalı'da sabah saatlerinden itibaren boykot sessizliği var. Birçok işletme, kepenklerini açmayarak boykota destek veriyor.
834 - 29
Üniversiteliler internette örgütledikleri kampanya ile 2 Nisan’da alışverişi tamamen durduruyor.
Boğaziçi'nden ODTÜ'ye birçok üniversitede öğrenci kulüpleri ve gençlik örgütleri yaptıkları çağrılarda, “2 Nisan'da satın alım yapmıyoruz. Ekonomik gücümüzü kullanıyor, bayram sonrası tüketime bir günlüğüne ara veriyoruz”, “Öğrenciler olarak kampüslerimizde hayatı durdurduk, şimdi de ekonomik boykotu büyütüyoruz. 2 Nisan'da satın alım yapmıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bu, boykotun sadece kahve zincirleri, kitapçılar ve televizyon kanalları ile sınırlı kalmayacağı anlamına geliyor.
2 Nisan için yapılan tüketim boykotu çağrıları sosyal medyada onbinlerce kullanıcı tarafından paylaşılıyor ve milyonlarca kişiye ulaşıyor.
#2nisantüketimboykotu #tüketimboykotu #ekonomikboykot
2.6K - 164
🤝 İyi gazeteciliği abonelikle destekle!
Fayn, güç sahiplerini denetlemek, bakış açılarımızı genişletmek, yankı odalarının duvarlarını yıkmak ve 21. yüzyılın enformasyon karmaşasına direnebilmek için var.
Bağımsız ve nitelikli gazeteciliğe alan açma çabasına mütevazı bir tuğla da siz koyun, Fayn'ın ücretli aboneleri arasına katılın.
Abonelik seçeneklerini inceleyin: fayn.press/abonelik
Fayn ekibine ulaşmak için hello@fayn.co adresine e-posta atabilirsiniz.