Daha sekiz dokuz yaşlarında sanatın bir dalından tutmuşum
Elişlerine dair hemen hemen tüm çeşitlerine dokunmuş ellerim. Kanaviçe, kumaş boyama, dokuma, kasnak işleme, dikiş, nakış, oyalar, örgüler, keçelerle uzunca bir zaman oynadıktan sonra geleneksel sanattan güzel sanata geçiş yaptım.
Bir kitaba ismimi vererek nazım ve nesir ile tanıştım.
Geniş sanat yelpazesini dolaşmaya karar vermişim ki edebiyatın o büyülü sesinde yazarlığımı bir kitapla sonlandırıp görsel sanata geçiş yaptım.
Sanat yolculuğumda hiç vazgeçemediğim özgün tasarımım.
Bana özgün olan tasarımımı genelde en çok zanaat alanında kullansam da tüm sanat dallarında uyguladığımı fark edince bu bana büyük cesaret verdi.
Mekansal alanda tasarlama çeşitliliği oldukça fazla olmasına rağmen bu cesaret bana, özgün tasarımımı resim ile birleştirmeyi deneyimlettirdi.
Aslına bakarsanız tüm sanat dalları birbirinin içinde bütün zarifliği ile.
Yaşamda zaten bunu sergilemekte
Bize düşen bu zarafeti anlatabilmek yada anlamlandırabilmek.