in the future - u will be able to do some more stuff here,,,!! like pat catgirl- i mean um yeah... for now u can only see others's posts :c
Bu yıl, hayatımdaki grinin tonlarına veda ediyorum. Ne karanlık kadar derin, ne ışık kadar parlak olan o ara renkler... Huzurla karışan belirsizlikler, heyecanla örtülü durgunluklar artık bana göre değil. Siyahın netliğini, beyazın umudunu arıyorum. Biliyorum ki her gri, saklanmış bir duygunun tonu; ama ben artık saklanmak istemiyorum. Hayatımı sil baştan renklendirmeye, gökyüzüne yeniden bakmaya, yağmur sonrası çıkan o keskin maviyi hissetmeye karar verdim. Griler benden gittiğinde, belki de yeniden gökkuşağı doğacak içimde.
2 - 0
Bir gün gelecek 40’lı yaşların ortasında olduğunu fark edeceksin. Hayat mücadelesi vermekten, ne çocukluğunu, ne gençliğini, ne 30’lu yaşlarını hatırlayacaksın.
Ve geldin 40’lı yaşların sonlarına...
Oysaki daha dün sadece 18 yaşındaydın…
3 - 1
Her gözyaşı yenilgi değildir.. İnsan bazen daha fazla dayanabilmek için ağlar...
#alıntı #kahramantazeoğlu
4 - 0
4. BÖLÜM
Öğretmen : Geçmişin İzleri
Zeynep öğretmen, değirmendeki keşfinden sonra köyde olup bitenleri daha iyi anlamaya başlamıştı. Eski öğretmenin not defterinde yazanlar, köyün tarihine dair karanlık sırları ortaya çıkarmaya yetmişti. Ancak bu, sadece bir başlangıçtı. Köydeki sırları çözmek için daha derine inmesi gerektiğini biliyordu.
Ertesi gün, okuldan sonra köyün yaşlılarıyla konuşmaya karar verdi. İlk durağı, köyün en yaşlı kadını olan Ayşe Teyze’nin evi oldu. Ayşe Teyze, yıllardır köyde yaşayan ve köyün geçmişine dair en çok bilgiye sahip olan kişiydi. Zeynep, onunla sıcak bir çay eşliğinde sohbet etmeye başladı.
Ayşe Teyze’nin evi, geçmişin izlerini taşıyan eski eşyalarla doluydu. Duvarlarda siyah-beyaz aile fotoğrafları asılıydı, köşede eski bir soba yanıyordu ve içeride mis gibi taze ekmek kokusu vardı. Zeynep, bu samimi ortamda rahatlamaya çalıştı, fakat içindeki tedirginlik bir türlü geçmiyordu.
Ayşe Teyze, Zeynep’in sorularına başta çekingen yanıtlar verse de, Zeynep’in kararlılığını görünce yavaş yavaş açılmaya başladı. “Bu köyde her şeyin bir sebebi vardır, evlat,” dedi derin bir iç çekerek. “Köyümüzün üstünde kara bir lanet dolaşıyor. Yıllar önce, çok eski zamanlarda, bu köyde büyük bir trajedi yaşandı.”
Zeynep, bu hikayeyi dinlerken içinin ürperdiğini hissetti. Ayşe Teyze’nin anlattıklarına göre, köyde yıllar önce bir salgın hastalık baş göstermişti. Bu hastalık, birçok köylünün ölümüne sebep olmuş ve köyde büyük bir korku yaratmıştı. O dönemde köyde yaşayan bir aile, hastalığın yayılmasından sorumlu tutulmuş ve köylüler tarafından dışlanmıştı. Ailenin üyeleri birer birer kaybolmuş ve bir daha geri dönmemişlerdi. Köylüler, bu aileyi lanetlemiş ve onların ruhlarının köyde huzursuzluk yarattığına inanmışlardı.
Zeynep, bu hikayeyi dinlerken, köydeki kaybolmaların ve cinayetlerin bu eski trajediyle bağlantılı olabileceğini düşündü. Ancak bu sadece bir efsane miydi, yoksa gerçeklerin bir yansıması mıydı? Ayşe Teyze, bu soruya net bir yanıt veremiyordu. Zeynep, Ayşe Teyze’nin evinden ayrıldıktan sonra, köydeki diğer yaşlılarla da konuşmaya karar verdi. Her biri, köyün geçmişine dair farklı hikayeler anlatıyordu. Bu hikayeler, Zeynep’in kafasında bir tablo oluşturmaya başlamıştı. Köyde yaşanan trajediler, kayıplar ve cinayetler, bir şekilde bu eski lanetle bağlantılıydı.
Gecenin karanlığı köyün üzerine çökerken, Zeynep evine döndüğünde, notlarını gözden geçirdi. Eski öğretmenin not defteri ve yaşlıların anlattıkları arasında bağlantılar kurmaya çalıştı. Kayıp kişilerin ve cinayetlerin zamanlaması, köydeki belirli dönemlere denk geliyordu. Bu dönemler, köyün eski trajedilerinin yıl dönümleriyle örtüşüyordu.
Gece boyunca bu düşüncelerle boğuşan Zeynep, korkularıyla yüzleşmek zorunda kaldı. Karanlık çöktüğünde, evde yalnız olmanın verdiği tedirginlik, kalbinin hızlı hızlı çarpmasına neden oluyordu. Pencereden dışarı bakarken, ormanın derinliklerinden gelen garip sesler duyduğunu sandı. Her ne kadar kendini sakinleştirmeye çalışsa da, içinde bir korku büyüyordu. Bu köyde tek başına mıydı gerçekten? Yoksa birileri onu izliyor muydu?
Ertesi sabah, Zeynep okuldan sonra köyün eski kilisesine gitmeye karar verdi. Kilise, tarihi yapı niteliği taşıdığı için faal değil, köyün en eski yapılarından biriydi ve köyün geçmişine dair birçok sır barındırıyordu. Kilise görevlisi, Zeynep’e yardım etmeye gönüllüydü ve ona kilisenin eski kayıtlarını inceleme izni verdi. Kilisenin soğuk taş duvarları arasında, Zeynep, kayıp kişiler ve cinayetler hakkında daha fazla bilgiye ulaşmaya çalıştı. Belgelerde, köydeki kayıplar ve cinayetlerle ilgili önemli ipuçları buldu. Bu ipuçları, köydeki belirli kişilerin bu olaylarla bağlantılı olduğunu gösteriyordu.
Kilisede saatlerce eski belgeleri ve kayıtları inceleyen Zeynep, nihayet bazı anlamlı ipuçları bulmuştu. Eski kayıtlar, köydeki lanetin köklerine dair daha derin bilgiler içeriyordu. Fakat bu keşif, onun için aynı zamanda büyük bir tehlikenin habercisiydi. Kilisenin sessizliğinde, aniden duyduğu bir ayak sesi, Zeynep’in kalbinin hızla çarpmasına neden oldu. Birisi mi vardı? Yoksa sadece korkularının bir oyunu muydu?
Zeynep, kiliseden çıkarken, gözlerinin içine kadar işleyen bir soğukluk hissetti. Köydeki karanlık sırların peşine düşmüşken, bu sırlara dokunmanın onu daha da tehlikeli bir duruma sokabileceğini biliyordu. Ancak, geri dönüşü olmayan bir yola girmişti. Köydeki karanlık geçmişi aydınlatmak için elinden geleni yapacaktı.
Bölüm Sonu
Yazan: İçimdeki SeS
#yazıdizisi #hikaye #4.bölüm #öğretmen
1 - 0
Bugün şöyle bir söz okudum...!
"Size bıçağı dokuz santim saplayanın, altı santim geri çekmesi bir lütuf değildir" diyordu. Bu cümleden bir köşe yazısı çıkar bence!
2 - 0
Yaşamak, sadece var olmak değil; hayatı hissetmektir. Hayallere koşmak, sevdiklerinle anılar biriktirmek, bazen durup gökyüzüne bakarak huzuru bulmaktır. Kendine değer vermek, mutlu olmayı seçmek ve her anın tadını çıkarmaktır gerçek yaşam. Unutma, hayat seninle anlam kazanır.
..::içimdeki SeS::..
#şiir #hayat #özlem #hasret
1 - 0
Welcome.
You are about to embark on a journey into the depths of poetry. This channel is a sanctuary for those who wish to lose themselves in the magical world of words and touch the most delicate nuances of emotions, guided by the Voice within.
To lose oneself in the depth of poetry, to feel the purest form of love, to wander through memories steeped in sorrow, to burn with longing, and to hear the silent cries of yearning...
Through these poems, brought to life by my own voice, I invite you to a heartfelt exploration of emotions.