in the future - u will be able to do some more stuff here,,,!! like pat catgirl- i mean um yeah... for now u can only see others's posts :c
PKK’nın miadı ve misyonu tamamlandı mı?
PKK’nın ajan bir örgüt olarak kurulduğunu Kürdî birçok kurumsal yapı veya yetkili söylüyor. Bu görüş sadece Kürdî aydınlar tarafından değil, Uğur Mumcu gibi gazeteci-yazar olan araştırmacılar tarafından da dile getiriliyor.
Hatta Uğur Mumcu öldürülmeden önce, PKK ve Abdullah Öcalan üzerinde duruyordu. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesinde meydana gelen öğrenci olaylarında, Abdullah Öcalan’ın görünmez bir el tarafından sürekli korunup kollandığı anlamına gelecek yazılar yazıyordu.
Şimdi birlikte bir değerlendirme yapalım:
Cumhuriyet 1923’te laiklik ve ulus devlet fikriyatı üzerinde kurulmuştu. Türkiye’nin batı illeri yavaş yavaş bu iki ilkeye ayak uydurdular. Ama Kürt illeri problemdi. Çünkü hem Türk değillerdi hem de laikliği özümseyemiyorlardı.
Daha ilk günlerde, yani 1925’te Şeyh Sait bu iki ana ilkeye karşı duruşunu o meşhur kıyamı ile ilan etti. Çünkü Kürtlerin getirilmek istendiği noktayı görüyordu. Kürtlerin laik kesimi, Doğu illerindeki ahali tarafından kabul görmüyor ve bir türlü İngiltere ve daha sonra ABD tarafından istenen kıvama gelmiyorlardı.
Neyse köprünün altından çok sular geçti. Şeyh Said’in idamından sonra rejim paranoyak uygulamalar gerçekleştirdi. Katliam denilecek kıyım hareketleri, Kürtçe dilinin yasaklanması gibi uçuk pratikler hayata geçirdi. Bu arada İslami-Kürdî yapılar zayıfladı ve ortam sol kesime kaldı.
Batı, solculuğu İslamsızlaştırmaya alet etme politikası güdüyordu. Bu nedenle solcu Kürdî örgütlerin önü açıldı. Türk solunun ideolojik olarak beslediği Kürt solu, Kürdîliğin bayrağını devraldı. Bunun sonucunda Devrimci Demokrat Kültür Ocakları (DDKO) ana gövdesinden birçok örgüt türedi.
12 Eylül öncesinde faaliyet gösteren Devrimci Demokrat Kültür Dernekleri (DDKD), Kürdistan Ulusal Kurtuluşçuları (KUK), Ala Rizgarî, KAWA (Red Kawa ve Dengê Kawa) vb. birçok örgüt; solcu, laik veya demokrat olarak Kürdîliğin sancağını taşımaya çalışıyorlardı.
Saydıklarımız, örgütlenmede bir seviyeye gelmişlerdi. Örneğin KUK belirli bir silah kullanma yeteneğine sahipti. DDKD öğretmen ve memur, yani okumuş kesim arasında etkindi. Devletin başını ağrıtan bu yapıların tasfiye edilmesi ama aynı zamanda Kürtlerin laikleştirilmesi gerektiği, MİT tarafından değerlendirildi.
İşte bu noktada PKK devreye girdi ve zikredilen bu örgütlerin arasına bomba gibi düştü. Bahsettiğimiz yapıların hepsine şiddet uyguladı. Silahlı yöntemlere başvurmayanlar tasfiye oldular. Lider kesim, soluğu özellikle İsveç gibi Batı ülkelerinde aldı. KUK ile PKK arasında derin acılar yaşatan çatışmalar çıktı. Hatta bazı yerlerde KUK, PKK’ya ağır darbeler indiriyordu.
Fakat 12 Eylül darbesi PKK’nın imdadına yetişti. Bütün Kürdî örgütlerin üzerinden bir buldozer gibi geçen 12 Eylül, ne hikmetse PKK’ya dokunmadı. Hatta yurt dışına kaçmasına izin verdi.
Kanaatimce yurtdışında rejimin kontrolünden çıkan örgüt, uluslararası bir destek ile Kürtleri Batı tarzı bir kıvama getirme vazifesi aldı. Çünkü Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana Türkiye, Kürtleri laikleştirememişti. Bunun nedeni aynı dili konuşmamalarıydı. Dolayısıyla Kürtleri laikleştireceklerin Kürtçe konuşması gerekiyordu.
Böylece Batı için son derece önemli olan bu misyon, PKK tarafından 40 yıldır yerine getiriliyor. Aslında bu hususta epeyce yol aldılar. Selahaddin Eyyubi’nin torunları laikleşiyordu ve bu hizmeti PKK kendinden emin adımlarla gerçekleştiriyordu. Türkiye açısından, bu işin sonunda Kürtlerin tam adaptasyon sağlamalarıydı esas olan. Yani Türklerin Kürtler ile birlikteliğinin sağlanması ve bir nevi ulus fikriyatının pratiği temin edilmeliydi.
Devlet Bahçeli’nin çağrısı sanki bu iki amacın gerçekleştiğinin ilanı oldu. Yani Kürtler, Türkler ile ulusal bir düzeye gelip aynı zamanda laikleştiler. Ya da bu hedeflerin tutturulduğunu düşünüyorlar.
Kendilerince PKK misyonunu gerçekleştirdi ve miadını doldurdu.
Yazan: M. Emin Özmen | Doğruhaber Gazetesi
35 - 19
Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’ın rol üstlendiği aktör olduğu hiç bir süreç Kürtler için hayırlı bir sonuç doğurmaz!!
Kürt halkı olarak en büyük sorunumuz tarihsel bir hafızaya sahip olmayışımız!!
Tarihten ders çıkarmayan bir halkın istikbale umutla bakması mümkün değildir!!
Daha 10 sene önce bu iki şahsın rol aldığı çözüm sürecinin sonunda Kürt halkının başına neler geldiğini ne çabuk unuttuk!!
Kürt halkının iradesi kayyum uygulamaları ile bertaraf edildi!!
Siyasi operasyonlarla binlerce Kürt zindanlara düştü!
Kürt siyasetçiler ya sürgün ya zindan seçeneği ile başbaşa kaldı.
Çatışmalar yeniden şiddetlendi!!
Hendek faciası ile Kürtlerin kadim şehirleri yerle bir edildi!!
Binler Kürt genci mezarları bile olmayacak biçimde yok oldu.
Devletin rojava politikası tamamen değişti.
Bütün bu süreçlere giden yol Sırrının Selo’nun kulağına seni başkan yaptırmayacağız söyletmesi ile fitili ateşlendi!!
İşin sonunda Sırrı meclisi yönetiyor Pervin ise hiç bir dönem kuralına takılmadan eşbaşkanlık ve Vekillik yapmaya devam ediyor.
Bu günde devletin görevlileri olarak İmralı’ya gittiler ve öcalanı devletin istediği noktaya getirmek için iknaya çalıştılar!
Eğer bu görüşmeden heyecanlanan Kürtler varsa boşuna heyacanlanmasın!!
Belki hoşunuza gitmeyecek ama realite budur ve devekuşu gibi başımızı kuma gömerek bu gerçeği değiştiremeyiz!
Yazan: Vedat Demir
41 - 6
Roboski saldırısında yaşamını yitiren tüm kardeşlerimin mekânın cennet olmasını Rabbimden niyaz ediyor, vefatlarının sene-i devriyesinde kendilerini rahmetle yad ediyoruz.
73 - 0
Em bi çek û pênûs ji bo Kurd û Kurdistan rabin ser pîya
Xelasî û azadî tenê bi çek naye. Em ji bo doze xwe çawa çek bikar tinîn wisa jî divê pênûs bikar bînin
70 - 4
Min divê her tu bilind bî
Ala rengîn kesk û zer
Him xweşî him ceng û rûmet
Tên zanîn ji sor û gewr
Dûr nêzîk ezê te hildim
72 - 2
Demek dirêj bu min îlahîyek wisa xweş ji Mamosteyê hêja Seyfullah gûhadarî nekirye.
Kerem bikin hevalno, gûhadarî xweş...
14 - 1
Her cümlesi buram buram hakikat kokan bir yazı...
Gerçekten de okurken içimde biriktirdiklerimin bir kısmının dile geldiğini gördüm.
Yazıyı yazan kardeşimiz: Vedat Demir.
38 - 7
Kürdistan parlamentosu: 19 Haziran 2009'da aldığı kararla 17 Aralık 1945'te Mahabat Belediye Binasına Kürdistan bayrağının asıldığı 17 Aralık tarihini Kürdistan bayrağı günü olarak kutlama kararı aldı.
Roja Ala Kurdistan Pîroz Be❤☀️💚
59 - 1
Önder Barzani Colaninin Kürtler Hakkındaki Konuşmasına Cevap Verdi:
Sayın Cumhurbaşkanımız, "Sayın Ahmed eş-Şara'nın Suriye'deki Kürt halkıyla ilgili, Kürt halkını ülkenin bir parçası ve gelecekteki Suriye'nin ortakları olarak tanımlayan bir açıklamasını gördüm."
Kürtlere ve Suriye'nin geleceğine ilişkin bu bakış açısı memnuniyetle karşılıyor ve bunun tarihin gidişatını düzeltmek ve Suriye'deki Kürt halkına yönelik yanlış muameleyi düzeltmek için bir başlangıç olmasını umuyoruz." dedi.
Colani gazetecilere verdiği demeçte, "Kürtler ülkenin bir parçasıdır, onlar da bizim gibi ezildiler, gelecekte Suriye'nin ana ortakları olacaklar ve bugünden itibaren ezilmeyecekler. Çok şükür rejimin devrilmesiyle birlikte bize yapılan zulüm de sona erdi. İnşallah geleceğin Suriye'si Kürtlerin ana ortağı olacak. Bugünden itibaren Suriye'de yeni bir tarih başlayacak.'' demişti.
Colani'nin açıklamalarını değerlendiren Cumhurbaşkanımız Barzani, "Bu tür bir bakış açısı güçlü bir Suriye'nin inşasına yardımcı olur ve Kürtler, Araplar ve Suriye'deki diğer tüm topluluklar, istikrarlı, özgür ve demokratik bir Suriye'nin kurulmasına birlikte katılmak için bu fırsattan yararlanmalıdır." ifadelerini kullandı.
41 - 0
Şima Xêr Omê